top of page
Search

Oğuz Atay ve Tutunamayanlar Üzerine

  • Writer: zamanaayarci
    zamanaayarci
  • Mar 1, 2015
  • 3 min read

oguz_atay_yildiz_ecevit_ben_buradayim_biyografik_kurmaca_kitap.jpg

Tutunamayanlar Üzerine Bir Deneme Tutunamayanlar Türk romancılığının önemli kilometre taşı olmayı içinde barındırdığı derin mesajlarla hak etmiş bir romandır. Burjuva toplumuna ayak uyduramayan Selim'in öyküsünü Turgut üzerinden bizlere sunan Atay derin yapıda pek çok toplumsal açmaza değinmiş ama taraf olmamış salt Türk aydının cumhuriyet sonrası yaşadığı kültürel bunalıma dem vurmuştur. Eserinde post-modernist Nabokov , Joyce , Dostoyevski'den etkilenen yazar bu yazarlardan öğrendiklerini kendi eklemeleriyle beslediği için her ne kadar eser tıkış tıkış olsa da yine de başarılı olmuştur diyebiliriz. Eserde Cumhuriyet sonrası ulus yaratma kaygısı ile Osmanlıya sırt çeviren kemalist ideolojinin tarihsel köklerini Orta Asya'da arayan turancıların eleştirisi bizleri gülümseten bir üslup ile kurmaca bir öykü üzerinden yapılır. Böylelikle Atay belli ki 60'lı yıllarda Türkiye'de yükselen marksist ancak batı taklitçisi olup elitizm ile birleşen solcuları eleştirme imkanını yakalar. solculuğu kişisel hazlarının gerisinde kalan ve yanlış algılayan Türk aydının durumunu gözler önüne serer. Zaten yazar bu romanıyla sıkışmış bir Türk aydını olan Selim Işık 'ın burjuva zevklerine ve topluma tutunamayışını uyum problemini anlatır. Türk aydının ikilemini bu şekilde Selim ve Turgut karşılaştırması ile vermeye çalışan Atay Cumhuriyet sonrası kuru bir batıcılık ile toplumuna yabancılaşan ve onu fetişizmi olarak gösteren Türk aydınını yargılar Turgut''un evi üzerinden yapılan bu eleştiri önemlidir. Ayrıca Türk tarih tezini alaya alan Atay ithaf ve mukaddime bölümlerinde Orta Asya'daki Türkoloji araştırmalarını komik bir şekilde anlatır ve Bilig Tenüz isimli ansiklopedi ile Orhun kitabelerine gönderme yapar. Böylece cumhuriyetle beraber Osmanlı kültür mirasına sırtını dönen Türk aydını komik duruma düşürülmüştür. İdeolojik açından değerlendirdiğim esere bugün farklı açılardan bakmaya devam edeceğim. Tutunamayanlar Türk aydının içinde yaşadığı durumu gözler önüne sererken burjuvaların kendi kültüründen kopan batı hayranı yaşamını da gözler önüne sorar. Turgut ile Selim arasında geçen bir sohbet esnasında Selim'in Turgut'a '' bana anlayış göstereceğine büfeyi gösterdin'' ve '' evde hiç Türkçe eşya kalmamış ''sözü ile Türk aydınının eşya fetişizmi gözler önüne serilmiştir. Bir başka açıdan da bakacak olursak eserin yazılışında Çernişevski'nin ''Nasıl Yapmalı''sının etkisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Turgut Oblomov'un etkisi ile harekete geçmiş ve ''Benim Üniversitelerim '' adlı eserinden yana tavır almıştır. Ali İhsan Kolcu Turgut'u marksist bir karakter olarak tanımlar. Ancak romanın içinde her ne kadar Türk aydını ve burjuvazi eleştirilse de Turgut için marksist bir karakter diyemeyiz çünkü politik bir bayraktarlık peşinde değildir Turgut. Tutunan bir karakter olan Turgut eserde tutunmuş yaşamına ilk başkaldırısını genelev ve meyhaneye giderek yapar. Çünkü buralara gitmek burjuva ahlakına bir başkaldırıdır. İç beni olan Olric'in de buradan sonra sahne alması da Turgut'da değişimin başlamasının ilk işaretidir Eserin mitik yönü ve teknik yönüne değineceğim. Oğuz Atay'a ilham veren yazarlardan olan Joyce Ulysses adlı eserinde Odeysseus mitosundan yararlanmıştır. Büyük ihtimalle bunun da etkisinde kalan Atay eserinde kaybeden olarak nitelediği İsa peygamber Mitosunu eserine eklemekten ve onu insanlığa kurtarıcı olarak göstermekten geri durmamıştır. Bildiğiniz gibi İsa yaşadığı toplumda horlanmış ve yaşadığı toplumu terk etmek zorunda kalmıştır. Bu hali ile düşündüğümüzde tutunamayanların arketipidir. Tüm bu unsurların yanında eserin yenilikçi tekniğine değinmeden edemeyeceğim. Eserin içinde de okuyucunun önsöz okumama alışkanlığından dem vuran Atay eserine iki önsöz koymuştur. Ayrıca Selim'e Esat ile geçirdiği zamanlarda önsöz yazma oyunu oynatarak bu duruma yine vurgulamıştır.Ayırca eserde zaman eserin yazılma süreci ve eseri yazmak için gazetecinin kişilerle görüştüğü zaman olarak ikiye ayırabiliriz. Sonun başlangıcı ve ve Turgut 'un mektubu isimli bölümler eserin dış kabuğunu oluşturur. Eserin içinde yer alan I II III IV bölümler ise eserin yazıldığı süreci içerir diyerek sözlerimi sonlandırıyorum umarım kitabı okursunuz.

 
 
 

Recent Posts

See All
Yaşar Kemal olmadan bir edebiyat

Edebiyatımız Ulu bir Çınarını kaybetti desek belki de onun büyük yazarlığına ve bıraktığı eserlere gölge düşürmüz oluruz. Ölüm en çaresiz...

 
 
 

Comments


 THE ARTIFACT MANIFAST: 

 

This is a great space to write long text about your company and your services. You can use this space to go into a little more detail about your company. Talk about your team and what services you provide. Tell your visitors the story of how you came up with the idea for your business and what makes you different from your competitors. Make your company stand out and show your visitors who you are. Tip: Add your own image by double clicking the image and clicking Change Image.

 UPCOMING EVENTS: 

 

10/31/23:  Scandinavian Art Show

 

11/6/23:  Video Art Around The World

 

11/29/23:  Lecture: History of Art

 

12/1/23:  Installations 2023 Indie Film Festival

 FOLLOW THE ARTIFACT: 
  • Facebook B&W
  • Twitter B&W
  • Instagram B&W
 RECENT POSTS: 
 SEARCH BY TAGS: 

© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

  • Facebook B&W
  • Twitter B&W
  • Instagram B&W
bottom of page